29 May 2021

Blogları Canlandırma Projesi 5

 

Herkese merhaba. Her ay için bir tema belirleyip. Bu tema hakkında bir dizi,kitap veya film seçiyoruz. Temaya uygun bir şekilde seçtiğimiz bu dizi,kitap veyahut filmi blogumuzda yazarak paylaşıyoruz. 
Ben en son Ocak ayında yazmıştım. Şubat,Mart,Nisan aylarında katılma fırsatı bulamamıştım.

Mayıs ayının teması "Aşk ve Sevgi"ydi. Bu temada dizi, film, kitap oldukça çoktu ve ben kitap okumak istedim. Bu konu ile ilgili kitap fazla olduğu için haliyle kitap seçiminde çok zorlanmadım. 

Bu ay için daha öncesinde kitabını okumadığım ama yetenekli olduğunu düşündüğüm John Green'in "Aynı Yıldızın Altında" adlı kitabını okudum ve dört gün içerisinde bitirdim. Kitap  güzeldi. Her yaşa hitap ettiği düşüncesindeyim. 

Aynı Yıldızın Altında / The Foult İn Our Stars

    
John Green'in kaleminden çıkan bu kitap bir gençlik romanı. Konusu ve içeriğinin güzel olduğunu düşünüyorum. Kitaptaki betimlemeler çok iyiydi ve benim kitapta en sevdiğim özellik bu oldu. Yalnızca kitapta duygu olması gereken kısımlarda duygu yoktu. Çok duygusal işlenmiş bir kitap olmadığı düşüncesindeyim. 
İnce düşünülmüş çok ayrıntı vardı ve bu da kitabı sevme sebeplerinden birisi oldu. 
Kitap bittikten sonra içimde bir boşluk oldu. Hikaye böyle bitmemeliymiş ve benim için bitmemiş gibiydi bu boşluk. 
Ben kitabı gerçekten beğendim. Tavsiye edebilirim :) 

Sayfa sayısı: 320

Kitabın arka kapağı: 

On altı yaşındaki kanser hastası Hazel Grace’in birkaç yıl daha yaşamasını garanti eden tıp mucizesine rağmen hastalığı ölümcüldür ve konulan teşhisle birlikte yıldızlar, öyküsünün son bölümünü çoktan kaleme almıştır.
Fakat Augustus Waters isimli yakışıklı bir sürpriz karakter, Kanserli Çocuklar İçin Destek Grubu’nda boy gösterince Hazel’ın hayatı bambaşka bir yöne sapar ve bu zeki çocuğun çekimine karşı koyamayan kızın öyküsü yeniden yazılır…

Alıntılar

"Edebiyattan bahsederken cümlelerimizi şimdiki zamanda kurduğumuza dikkat et. Ölenlerden bahsederken o kadar kibar davranmıyoruz."

"Evlerin tuhaf yanı hayatlarımızın büyük kısmı içlerinde geçmesine rağmen dışarıdan sanki hiçbir zaman hiçbir şey olmuyormuş gibi görünmesi. Mimarinin tüm amacının bu olup olmadığını merak ettim."

"Ölmeyeceğinizi düşünmek de ölmenin yan etkilerinden biriydi."

"Cenaze törenleri ölenler için değil geride kalanlar içindir." 

"Bu dünyada incinip incinmeyeceğine dair tercih yapma şansın yok ancak seni kimin inciteceğini seçebilirsin." 

Okuyucuma Not: Kitap gerçekten güzeldi. Özellikle gelişme kısmında. Fakat sonlara yaklaştıkça baş karakterde duygunun pek hakim olmadığını düşündüğüm için böyle bir yorum yaptım. Kitaptan etkileneceğinizi düşünüyorum :)
Kitabın filmi de var!

19 May 2021

Benim Adım Samsun

 Herkese merhaba. 

19 Mayıs ile ilgili yazdığım kompozisyon ile yarışmada birincilik ödülü kazandığım yazımı hem sizlerle paylaşmak hem de yaşadığım sevincime ortak olmanızı umuyorum. 

16 Mayıs günü kompozisyonu yazmıştım, dün değerlendirme olmuş ve bugün de sonuçlar açıklandı komposizyonum birinciliğe layık görülmüş. Buna çok sevindim. Sizlerle de paylaşmak istedim. 

********

BENİM ADIM SAMSUN

Benim adım Samsun. 1919 yılının Mayıs ayında, halkın korku ve sefalet içerisinde işgal altında bulunduğu en çaresiz zamanında gözleri mavi, saçları sarı, bakışları ufuk, sözleri gelecek olan bir adamın aklına zaferi kazıdığı bir günde doğmuşum. Bir vapurda... Vapurun adı Bandırma.

Hava o gün puslu muydu, sisli miydi bilmem fakat bildiğim bir şey varsa sonrasının hep güneşli olduğudur.

19 Mayıs 1919 tarihi Mustafa Kemal Atatürk, Türk kurtuluş mücadelesini başlatmak ve Türk tarihinin seyrini değiştirmek için Bandırma vapuru ile Samsun'a doğru yola çıkar. Atatürk bir ordu müfettişi kılığında tüm Türk milletini kurtarmaya kararlıdır. Bilir ki Türk milleti esaret ile yaşayamaz ve bunun üzerine bildirir “Ya İstiklal, Ya Ölüm!”. İtilaf devletlerine karşı Türk Kurtuluş Savaşının başladığı bu gün, Türk’ün zaferi ve bağımsızlığının simgesidir.

 

Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı ve Kurtuluş Mücadelesini başlatışı, Cumhuriyet'in ilanından sonra 1938 tarihine kadar ''Gazi Günü'' adıyla Samsun'da yerel olarak kutlanır.

Daha sonrasında ise Atatürk'ün Milli Mücadele'yi başlatmak üzere 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basması, 20 Haziran 1938'de çıkarılan bir kanunla milli bayram olarak kabul edilir. 19 Mayıs’ın ülkemizde milli bayram olarak kutlanması bu şekilde gerçekleşmiştir. Milli bayramımız olan bu günün Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk gençliğine armağan edilmesinin nedeni ise Atatürk'ün Millî Mücadele zamanında Türk milletini ileri götürecek olanların ve köhnemiş fikirlere karşı gelecek olanların genç fikirler olduğunu düşünmesidir. Bu nedenle  “gençlik” kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşımaktadır. Atatürk, gençlerden sık sık bahsederken fikirde yeniliği ifade etmiştir. Türk'ün aydınlık yarınını “gelecek” dediği gençlerden umarak gençlere olan güvenini hemen hemen her sözünde dile getirmiştir. Hem gençliğe doğrudan seslenmiş hem de Türk gençliğinin izmihlale karşı koyarak istiklâlini korumasını şu sözlerle bildirmiştir : “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve haricî bedhahların olacaktır.”

 

Benim adım Samsun.

Ben o gün bir kere değil on dokuz kere daha doğdum. Bir vapurda... Vapurun adı Bandırma.



15 May 2021

Kelime Oyunu 24

 Kelimeler: ABİS,FULAR,ŞİŞE,HAZNE,KABUK 

Herkese merhaba beş kelimeyi kullanarak öykü, deneme, şiir ve benzeri yazılar yazma etkinliğimiz devam ediyor. Bu hafta kelime oyunu etkinliğimizin 24. haftasındayız. Bu haftanın kelimeleri benden. Umarım beğenmişsinizdir kelimeleri. İsteyen herkes katılsın. 

"Seviyorum azizim." dedi. "Yeşil ile mavinin buluştuğu her yeri seviyorum..." sonra uzaklara daldı. Elinde de daha önce fark etmediğim bir yeşil şişe, dayanamayıp hemen sordum "Bu şişe de nedir?" sanki daha en başta bahsedecekti ama unutmuş gibi bir hali vardı. ''Kıyıda buldum. On yıl önce tam burada... Hala saklarım. Kimdendir, neredendir bilmem ama saklarım.'' duraksadım, kafam karışmıştı ''Nasıl bilmezsin? Nece yazıyor o mektupta?'' sorumun üzerine yıpranmış mantar tıpayı yavaşça çıkarmaya çalıştı daha öncesinde çok çıkarmamış olmalı ki çıkarmakta epeyce de zorlandı. ''Hiçbir şey yazmıyor. Yalnızca şekil var.  Biri bir kabuk çizmiş...'' dedi. Sonra bana döndü hafifçe sırıtarak ''Söylesene azizim, yazar burada ne anlatmak istemiş?'' bir dirsek attım hafifçe ve dedim ''Haşa! Sen varken bize düşmez.'' biraz böyle oyalandıktan sonra aldım şişeyi elime,dolaştım pasifik kıyılarını. Yürüdükçe daha  çok keşfetmeye başladım. Yerdeki kabuklar şişenin içindeki mektupta bulunan o şekle ne kadar da benziyordu öyle... Kıyıdan uzaklaşma fikri şahit olduğum durumla birlikte giderek aklıma daha yatkın bir fikir gibi geliyordu. İçimdeki sesi dinledim ve kıyıdan gittikçe uzaklaşmaya başladım. Yürüdüm,yürüdüm,yürüdüm... Bir sona doğru yaklaşmış gibi hissettikçe keşiflerimle birlikte daha çok şaşkınlığa uğruyordum. Önümde pek derin olmayan bir mağara vardı. Her ne kadar tereddüt etsem de içeri girdim. İçerisi oldukça karanlıktı. Bir küçük oyuntudan bulunduğum noktayı aydınlatan o küçük hazneden giren güneş ışığı hariç... Sanki bir adım gerisi bir abisti... Karanlığın güneş ışığına hiç erişemediği ve erişemeyeceği kesimleri...     

Bir hışımla çıktım mağaradan. Boynumdaki fuları şişenin ağzına bağlayıp mantar tıpayı açtım içindeki mektubu,o şişeyi ve bir kabuğu alıp attım gücümün yettiği en uzak noktaya. Arkamdan bir ses geliyor ''Delirdin mi sen? Ne yapıyorsun?'' diye bağırıyordu. 
Cevabım uzun sürmedi. Kendimi de onunla birlikte bir adım ileriye çektim. 
Güneş ışığının karanlığa hiç erişemeyeceği kesimlere...

12 May 2021

Kendi Dünyamdan Günlükler 5

 

Herkese merhabaa. Nasılsınız pek değerli okuyucularım? Nasıl geçiyor günleriniz? Umarım çok iyisinizdir. Benim günlerim bu güne kadar epey yorucu ve yoğun geçti ama sonunda ''Zafer benimdir!'' deyip biraz durumu toparladım gibi. Dersler,sınavlar,Ramazan derken birden bire bir sakinliğe girince afallamışım gibi oldu fakat sorun değil dediğim gibi toparlıyorum :) 

Yoğun geçen son haftalarımdan bahsetmek istiyorum sizlere. Öncelikle serimin bundan önceki yazısında kil hamurundan bir şeyler yapmak istediğimi söylemiştim ve bir buçuk hafta önce güzel bir etkinlik yapmış oldum. Gayet hoş şeyler çıktı ortaya. 
Eğer sizde yapmak istiyorsanız birkaç tavsiyem elbette olacak. 
İlk olarak masanızın veya kili yapacağınızın alanı temiz tutmak istiyorsanız kağıt veya şeffaf örtü sermenizi tavsiye ederim. (Kullanacağınız kağıda kiliniz çok yapışmaz yeniden kullanabilirsiniz.)
Kile şekil verirken veya kilin kurumaya başladığını gördüğünüz zaman su ile şekil verebilir ve biraz ıslatarak kurumasını önleyebilirsiniz.
Aldığınız kili yapacağınız zaman açmamaya dikkat edin aksi takdirde maalesef kuruyor. 
Guaj boya kullanarak şekil verdikten sonra kurumasını beklediğiniz kilinizi renklendirebilirsiniz. Aslında tek ihtiyacınız olan yaratıcılık :) 

Merdane yoksa fırça var :):) 


Genellikle kaselerle şekil verip 
 tabak yapmaya çalıştım 

Boyadıktan sonra kurumaya bıraktım.

Favorim :) 


Benim için çok eğlenceli oldu. Sizlere de tavsiyemdir. 

Bu hafta doğum günümdü. Ailem,doğum günü hediyesi olarak ne zamandır istediğim kemanı almışlar. Bayramdan sonra özel ders alarak öğrenmeye başlayacağım. Güzel çalabildiğim seviyeye gelince istek parçalarınızı alırım. Söz :)  Her gün biraz elimi alıştırmak için çalıyorum,çabalıyorum. 


Bugün biraz yürüyüşe çıktım site içerisinde. Birkaç fotoğraf karesi çıktı ortaya. 
 


Sosyal mesafeye uyanlarda bugün :) 



Size bir şarkıyla veda edeyim o halde. Son zamanlarda videoda görmüş olduğunuz keman çalan kadın benim favorim ve idolüm. Lindsey Stirling 🎻 hem çok güzel keman çalıyor hem de dans ediyor. Harika :)))
Benden size o halde... 


Sağlıcakla kalın. 

9 May 2021

Kelime Oyunu 23

 Kelimeler: MAĞARA,SAKİN,GECE,KEMİK,TEN

Herkese merhaba bu hafta kelime oyunu etkinliğimizin 23. haftasındayız. Bu haftanın kelimeleri sevgili Sessiz Gemi'den geldi. Uzun zamandır kelime oyunu etkinliğimize katılmadığımı fark ettim ve hemen telafi etmek istedim. İsteyen herkes katılsın. 


Ben bu şehrin sokaklarında kaybolmayalı çok olmuş
Sakin bir liman bulamamaktan yorgun düştüğüm çoğu gün gözümün önüne gelir
Üzülürüm
Bir mağara olur sokak lambaları 
Kaldırımlar? ''Kaldırımlar içimde kıvrılan bir lisandır.'' der ya üstat işte aynen öyle
Bir gece yine aniden çıktım sokaklara 
O semtin sokaklarında bulamadım kendimi 
Yine kayboldum
Bu sefer kaybettim de
Bir tende can bulurcasına vazgeçtim
Soğuk kemiklerime kadar işledi 
Ben bu şehrin sokaklarında kaybolmayalı çok olmuş


Umarım beğenmişsinizdir. Kısa bir yazı olmasını tercih ettim. 
Sağlıcakla kalın 🌸

Bu haftanın kelimelerini ben seçtim. Umarım seversiniz :) 

Kelimeler 
*Abis (okyanusların Güneş ışığının erişemediği kesimleri) , fular, şişe, hazne, kabuk

5 May 2021

Doğum Günüm 🧚🏻‍♀️


Ben beş-altı yaşlarımdayken bana her pasta alındığında o günü doğum günüm zannedermişim. Bugün yine bir pasta alınmış. Üstünde on beş yazıyor. On beş kez 365 gün 6 saati kutlamışım. Bakıyorum pastaya üstünde yazan sayı hakkını veriyor ve ben biliyorum bugün zannetmiyorum. Doğum günüm.
Bir yaş kadar yaşlanıyorum. 

🧚🏻‍♀️

Her yaşta bir dileğin 3-4 mum üfleyerek, gözlerimizi sımsıkı kapatarak,yüzümüzde aşikar bir tebessüm ile gerçekleşmesini umuyoruz. Ama anında olmuyor tabii. Zaman lazım. Bende düşündüm ki o zamana karşılık bir sabır dileyeyim bu sefer. Birde yüzümde rüzgarı hissedebileceğim nice günler...

"Tuttun mu?" 

"Tuttum... Füfff" 🎂


Sezen'li Bir Yazı

Bunca zaman kendimi öyle bir fanusa yerleştirmişim ki; o kadar ince o kadar kırılgan bir camda büyütmüşüm ki o cam en ufak bir darbede çatla...