28 Haz 2021

Çerçevede Ali Kaptan

Öğle vaktiydi. Menekşeleri sulamak için çok geç kalmadığımı düşünmekle birlikte bizim restoran için aldığımız balıkları taşımaktan kolum kopmuştu. Çok yorgundum. Mandalinalı bir gazoz açtım kendime. Çektim bir sandalye, oturdum iskeleye biraz soluklandım.
İskeleden ayak sesleri geliyordu tam arkamı dönecekken bir el arkamdan uzanıp sırtımı sıvazladı. 
"Ne oldu evlat? Çabuk pes ettin bakıyorum." dedem halden anlayan bir insandı hep öyle olmuştu şimdi de yorgunluğumu yorgunluğu biliyor beni belki de bir tek o iyi anlıyordu.
"Çok yoruldum. Yalnızca biraz dinleniyordum. Sen nasılsın?" dedim. Uzun bir iç çekti bu soruda bir şey vardı sanki... Yılların birikmişliği gibi bir şey... Ya kimse hiç sormamıştı ona ya da herkes sormuş bıkmıştı diline iyiyimler yamalamaktan. 
"Her gün bu restoranda birlikteyiz ya evladım. Unuttun mu?" dedi. 
Cevabım uzun sürmedi "Bu öyle bir nasılsın değil." deyiverdim. 
Niçin güldüğünü bilmediğim halde pek bir keyifle güldü. Sormadım o da söylemedi. 
Yaklaşık beş dakika boyunca hiç konuşmadı. Aradan zaman geçmeyedursun ki  "Hemen pes etmek yok. Ben olmadığım zaman burası senindir sen işleteceksin. Sen burada yaşanan anıları hep hatırlatacaksın insanlara. Kırk beş yıldır buradayım. Bir kere bile bağlarımız kopmadı burayla. Senin de kopmasın evlat. Eğer dediğimi yapıp bağlarına, anılarına sahip çıkarsan burası değer görür daha da güzelleşir ve içlerinden biri sorarsa "Burası neresidir? Kim kurmuş?" diye. Restorana bir gün illa koyacağınız fotoğrafımın olduğu çerçeveyi gösterip Ali Kaptan dersin evlat." dedi tek kaşını kaldırarak. Bu aslında bir ricadan, emirden çok soruydu. Böyle hüzünlü konuşması beni çok üzmüştü ve söyledikleri dokunmuştu ama  yapardım. Yapacaktım. 
Koştum restorana bir kağıt bir kalem ve bir mandalina gazozu aldım. 
"Bir şartla yaparım!" dedim.
"Nedir?"
"Sende kendini unutturmayacaksın." 
Gazozu açtı. Gün batana kadar yazdı. 

"Aradan sekiz yıl geçti. Bu da onun hikayesi ve çerçevedeki fotoğraf Ali Kaptan." diyerek müşterilere çerçeveleri verdim. 
Ben bu sekiz yılda hiç yorulmadım. 
Ali Kaptan'da kendini hiç unutturmadı. 



 


18 yorum:

  1. Samimi, sıcak bir yazı olmuş. Anılar değerlidir, insan unutulduğunda ölür. Kalemine sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel söylediniz.🌸
      Düşündüm de kesinlikle öyle.
      Çok teşekkür ederim. :)

      Sil
  2. Ne kadar sıcak bir yazı olmuş, kalemine sağlık:-)

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir yazı olmuş. Blogunuzu takipteyim ben de kendi çapımda bir şeyler yazıyorum. Bloguma beklerim.

    YanıtlaSil
  4. Çok hoştu: Mandalinalı gazoz vurgusuna ve finaldeki resme ve bu ikilinin öyküdeki duyguyu tetikleyip çoğaltmalarına bayıldım:) Pek değerli yazarımızda iş var yani:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim sevgili Buraneros.
      Mandalinalı gazoz hayalimde canlanan karakter ve karakterin bulunduğu mekanla çok özdeşleşmişti bu yüzden vurguladım beğenmenize de ayrıca çok sevindim. :)

      Sil
  5. çok iyi kurguydu ve anlamlı, duygulu biraz da nostaljik bir öykü bu, keyifle okudum vallahi :) peki bu şapkayı nasıl denk düşürdün yaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim deepsii :)
      Sevindim böyle düşünmene. 😊
      Kullandığım bir uygulamada "fotoğraf" bölümü var. Google'dan aramak yerine oradan yararlanıyorum. "Kaptan" kelimesini aratmamla fotoğrafı bulmam pek de zor olmadı açıkçası :))

      Sil
  6. Ali kaptan dedeniz oluyor sanmıyorsam,güzel konuşmalar geçmiş aranızda,ne güzel..😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa yok benim dedem değil. :D
      Bu benim yazdığım bir "kurgu hikayeydi."
      Ama hikayemdeki karakterle dedesi arasında güzel konuşmalar geçtiği doğrudur.:)

      Sil
  7. Merhaba, kurgu hikayeniz çok anlamlı ve etkileyiciydi. Kaleminize yüreğinize ağlık. Sizi takibe aldım. Sevgiler keyifli pazarlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar. Hoş geldiniz 🌸
      Çok teşekkür ederim. Beğenmenize çok sevindim.
      Ah tekrar teşekkür ederim.
      Benden de çokça sevgiler. 🙏🏻😊
      Keyifli haftalar dilerim. :)

      Sil
  8. Denizli öyküler beni çeker ve hislendirir. Etkilendim. Kaleminize kuvvet.

    YanıtlaSil

Sezen'li Bir Yazı

Bunca zaman kendimi öyle bir fanusa yerleştirmişim ki; o kadar ince o kadar kırılgan bir camda büyütmüşüm ki o cam en ufak bir darbede çatla...